İflah olmaz bir broşür*cü, yazar, politikacı, devrimci, ABD’nin kurucu babalarından bir tanesi ve üç büyük devrimin (ABD, Fransız ve İngiliz) ardındaki isim olarak Thomas Paine düşünceleri ve yayınları ile dünyayı geri dönüşü mümkün olmayan bir şekilde etkilemiştir. 1775 yılında Benjamin Rush ile birlikte isimsiz olarak, bütün geliri ABD’nin bağımsızlığı için çarpışan George Washington’a bağışlanmak üzere yayınladığı “Common Sense” isimli broşür bütün dünya halklarını ve devrimcilerini derinden etkilemiştir
1737 yılında İngiltere, Norfolk’ta doğan Paine, 1774’te Amerikan Devrimine katılmak için İngiltere’den Amerikta’ya göç etmiştir. Amerika’ya gelişinden sadece iki yol sonra yayınladığı “Common Sense” ve diğer yayınlarında nedenselciliğin, bilimsel düşüncenin, cumhuriyetçiliğin ve radikalizmin temellerini açıklamış ve dünya halklarına yaymıştır. İngiltere’de babasıyla beraber para ve bono ticaretinden hayatı kazanmaya çalışan, düşük eğitimli, sıradan bir tüccar olarak bilinen Paine ABD’de ise büyük bir devrimci ve broşür yayıncısı olarak tanınmıştır.
İngiliz Whig partisi yanlıları gibi daha uzlaşmacı ve diplomatik bir cumhuriyetçilikten ziyade daha radikal ve militan bir cumhuriyetçilik anlayışının savunucusu olan Paine ABD’de yarattığı etkiyle İngiltere karşı bir ayaklanmanın başlamasının ardından ve ilk demokratik adımların atılmasıyla İngiliz ana karasına geri döner. Fransız Devrimine karşı çıkan Edmund Burke’nin daha önce bir kitapla yayınlanan görüşlerine karşı çıktığı “Rights of Man” isimli kitabı o kadar çok Fransız Devrimini etkili bir biçimde savunmuştur ki hiç Fransızca bilmemesine rağmen Fransız Vatandaşlığı ile onurlandırılmıştır. Bununla da sınırlı kalmamış Fransız Meclisinde Parlamenter olarak görev yapması için halk tarafından seçilmiş ve Fransız milletvekili olmuştur. Buna rağmen radikal görüşleri nedeniyle Fransız Devriminin öncülerinden Robespierre’nin antipatisini kazanmış ve 1793 yılında tutuklanmıştır. Hoş devrim sırasında vatana ihanetten tek yargılanan da o olmamıştır. Öyle ki vatana ihanet nedeniyle karşı-devrimci kıyımına girişen Robespierre kendi başlattığı kıyımın kurbanı olmuş, vatana ihanet ile yargılanıp, giyotini boylamıştır.
Yazdığı broşürleri yüz binlerce satan, ABD’nin gelmiş geçmiş en çok satan yazarı olarak adlandırılan Paine, kraliyet ve kilise karşıtlığını radikal boyutlara ulaştırmıştır. 1794’te iki bölümde yayınladığı “ Age of Reason ” deist bir bakış açısıyla insanlığın üzerindeki kilise baskısına son vermeyi ve özgür düşünce ve vicdani kanaatle tanrıya ulaşmayı amaç edinmiştir. Düşünceleri Whig partisinin bölünmesine, Anglikan kilisesinin sarsılmasına ve İngiliz Cumhuriyetçilerinin siyasi olarak güçlenmesine neden olmuştur. Buna rağmen Fransa’daki mahkumiyeti ancak Amerikan vatandaşlığının söz konusu edilmesiyle mümkünleşebilmiştir.
Amerikan Devrimcilerine olan ideolojik ve tarihi katkıları bir yana ömrünün sonlarına doğru tekrar döndüğü ABD’de ise bu kez Hristiyanlığın ikinci uyanışına tanıklık etmiştir. Dini tartışmalar bir yana ABD’de yaşanan federasyon-konfederasyon ayrımı Paine’ni de etkilemiştir. Ölümünden bir yıl sonraya kadar İngilizce’ye çevrilmeyen son eserini Fransızca olarak yayınlamıştır. “Özgür Masonluğun Kökenleri” isimli kitap yine isimsiz ve asıl olarak “Age Of Reason”ın üçüncü bölümü şeklinde takdim edilmiştir. Varisleri tarafından İngilizce olarak tekrar basıldığında ise bu kez Hristiyanlığa yapılan atıflardan arındırılmıştı.
Ölümünden sonra hiçbir Hıristiyan kilisenin cenazesini kabul etmediği Paine, kendi çiftliğindeki bir ceviz ağacının altına sadece altı kişinin şahitliğinde gömülmüştür. Ancak ne yazık ki 1819 yılında bir İngiliz tarafından kazılan mezarda arta kalanlar İngiliz Ana Vatanına taşınmış ve bundan sonra da kaybolmuştur. Büyük bir devrimci ve kendisi olmasa da fikirleri insanlığı çok derinden etkilemiş bir teorisyen olarak Paine radikal fikirleri ile birçoklarının tepkisini çekmiştir. Görüşleri nedeniyle hakarete uğramış, yargılanmış ve hapis yatmıştır. Yayınladığı yazılar birçok kereler okunmuş ve okutulmuştur. Aldığı yetersiz eğitime ve geldiği avam sınıfa rağmen ifade özgürlüğü, demokratik gelenekler ve ulusal egemenlik alanlarında ortaya koyduğu fikirler yenilikçi, radikal ve etkileyiciydi.
John Adams’ın bir zamanlar Thomas Paine için söylediği gibi:
“Common Sense’ın yazarının kalemi olmaksızın, George Washington’un kılıcı değersiz bir şekilde havaya kalkmış olurdu.”
* : bir yayın türü olarak broşür, UNESCO’ya göre, periyodik olmamak şartıyla kapak sayfası hariç beş ile kırk sekiz sayfa arasında olmalı ve ciltsiz yayınlanmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder